8
Ü N S E V E R
X X X
II
OTUZ’UN İKİNCİSİNE DAİR
M A Y I S 2 0 1 6
Yaşam, her canlı için bir gün biteceği genlerinde kayıtlı olan
bir süreç. Bu yüzden her canlı üreyerek kendini devam ettirme
gayretinde. İnsanın diğer canlılardan farkı kalıcı olmanın sırrını
çözmüş olmasında: İnsan, sadece genlerini devam ettirerek değil, fikrini, düşüncesini, anılarını
bedeninden sonra da var ederek yaşamayı başka bir biçemde sürdürür. Sanat bunun içindir,
iyilik ve güzellikler de öyle hatta kötülükler de… Derdimiz kalıcı olmaksa bırakacağımız izleri
çoğaltmalıyız, derinleştirmeliyiz.
Hukuk alanında muhteşem üstatların, hocalarımızın bıraktıkları, asla silinmeyecek öyle büyük ve
derin izler var ki bizim izimizin görünür olması çok küçük bir olasılık olsa da insanı umutları var
ediyor… Mesleğimin otuzuncu yılında bir dergi daha çıkarmak bu umudun eseridir. Kim bilir, belki
de otuzbirinci yılda da, otuzuncu yılda olduğu gibi iki sayı çıkarırız!
Her kanun ya da kanun maddesi sonsuza kadar yürürlükte
kalacakmış gibi düzenlenir ve yürürlüğe girer, ancak bir sonraki
kanun ile yürürlükten kalkana kadar yaşar. Bu süre bazen onlarca
yıl bazen de birkaç hafta hatta birkaç gün olabilir. Mülga bir
kanunu hukuki arkeoloji yapanlar dışında kimse hatırlamaz bile…
Hukuki meseleler üzerine yazılan yazılar da kanunlara ve ikincil düzenlemelere (yönetmelik vb.)
dayandırıldığında ömrü ve anlamı, dayanağının yani incelediği konuya ilişkin düzenlemenin
ortadan kalktığı ana kadardır. Hukukçuların kitap rafları mülga kanunlara dair kitaplarla dolar.
Hukukla çok “oynandığı” zamanlarda bu takip edilemez bir hal alır, tıpkı bugünlerde olduğu gibi…
OTUZ’un bu ikinci sayısını hazırlarken yazdıklarımızın ne kadar kalıcı olacağını daha çok
sorgular olduk. İnceleme ve değerlendirmelerimizde sadece mevzuata dayanan, mevzuatı
şerhleyen-inceleyen olmaktan olabildiğince kaçındık. Ama elbette yazdıklarımızın yürürlükteki
hukuk kurallarının yaşamı kadar, hatta aynı kanun maddesine ilişkin uygulamanın değişeceği
zamana kadar daha anlamlı olacağını bilerek, makalelerimizi mevcuda ve bugüne ışık tutabilmek
adına yazdık.
YAŞAM VE İZ
BUZA YAZILAN
YAZILAR