Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında
Kanun’a göre yukarıda belirtildiği üzere temel hak ve özgürlükleri kamu
gücü tarafından ihlâl edilen herkes bireysel başvuru hakkına sahiptir.
Yabancılar ise
“yalnızca Türk vatandaşlarına tanınan seçme ve seçilme
özgürlüğü gibi haklar dışında”
haklarının ihlâli karşısında başvuru
hakkına sahiptir. Özel hukuk tüzel kişileri de yine sadece tüzel kişiliğe ait
haklarının ihlâlinde bu hakka sahiptirler. Haklarının kamu gücü
tarafından ihlâl edildiğini düşünenler bizzat kendileri veya kanuni
temsilcileri aracılığıyla başvuruda bulunmaları mümkündür.
İç hukuk yollarının tüketilmesi meselesi
Temel hak ve özgürlükleri ihlâl edilen bu kişiler doğrudan Anayasa
Mahkemesine başvurabilirler mi?
Bu hak ve özgürlüklerden bir tanesinin bile ihlâl edildiğini düşünen
bireyler ilk olarak sadece bu alanda görevli olan ilk derece
mahkemelerine başvurmak zorundadırlar. Bu yönde kişiler ilk derece
Mahkemeler olan
“İdari Yargı Mahkemelerinden İdare Mahkemeleri ve
Vergi Mahkemelerine, Adli Yargı Mahkemelerinden de Ceza ve Hukuk
Mahkemelerine”
başvurmak, bu Mahkemelerin yargılaması sonucu
kesinleşmiş (Danıştay ve Yargıtay tarafından onanmış) kararlar
sonrasında ihlâlin devam ettiğini düşünüyorlarsa Anayasa Mahkemesine
başvuruda bulunma imkânına sahip olabileceklerdir.
Bu nedenle kişilere bu yola başvurmadan önce ihlâle neden olduğunu
ileri sürdükleri işlem, eylem ya da ihmal için
“kanunda öngörülmüş idarî
ve yargısal başvuru yollarının tamamını”
tüketmiş olmaları zorunluluğu
getirilmektedir. Tamamından kastın ilk derece mahkemesi kararına karşı
Danıştay ve Yargıtay aşamalarının da tamamlanması olduğu, bu nedenle
süre veya başka nedenlerle bu yola başvurmadan kesinleşen kararlara
karşı da Anayasa Mahkemesine başvurulamayacağı açıktır.
60
A N A Y A S A M A H K E M E S İ N E B İ R E Y S E L B A Ş V U R U
Ü N S E V E R
X X X